2019’da Öne Çıkacak 7 Sosyal Medya Trendi

Sosyal medya yönetim yazılım şirketi Sprout Social, 2019 sosyal medya trend tahminlerini açıkladı.

2018’in algoritma değişikliklerine, gizlilik skandallarına ve ABD’nin politik ikliminin yükselişine bakılarak, 2019’da sosyal medya ağlarının kullanıcılarının güvenlerini tekrar kazanmak için çabalayacağı ve stratejilerini bu yönde kuracakları tahmin ediliyor.

Reklam veren sayısındaki artış sosyal medya reklam maliyetlerini de arttırdı. Yine de bu yıl geçtiğimizden yıldan daha fazla reklam yatırımı ve bütçelerle karşılaşmamız büyük olasılık.

Kendi yorumlarımızı da katarak hazırladığımız 2019 trendlerine bakalım.

1. Özel Hesap ve Grupların Popülerliği

Facebook 2018’de İşletme Sayfalarına Grup sayfalarında yer almaları için birçok özellik geliştirdi; bir işletme sayfasına olarak gruba katılmak, hikayelerle güncelleme yapmak, grup içinde canlı videolar paylaşmak ve sosyal öğrenme birimleri oluşturmak gibi.

2018 yılında Facebook Gruplar markalar tarafından, tüketicilerle daha çok etkileşim kurmak için kullanılmaya başlandı. Sadece ürünleri tanıtmanın da ötesinde tüketicilerle doğrudan ve algoritmalardan daha az etkilenerek bağlantı kurmalarını sağladı.

Facebook gibi Instagram’ın da yakın arkadaşlar özelliğini hayata geçirmesiyle markalar hesaplarında paylaştıkları içerikler için insan dokunuşu daha fazla olan unsurları barındırmasına özen gösterme ihtiyaçları artacak.

Büyük takipçi kitlesine sahip bazı markalar Instagram algoritmasından kaçınmak ve ilgiyi arttırmak için farklı sayfalar/hesaplar hazırladılar. Instagram’da birkaç meme hesabı oluşturan Sonny, bu hesaplardan çok hızlı geri dönüş aldıklarını, yüksek etkileşim elde ettiklerini açıkladı. Markaların ürün ve hizmetlerini ön planda tutmadan komik videolar, capslar, aşırı profesyonel hazırlanmış gibi durmayan içerikler ile tüketicilere ulaşma ve alt mesajlarla iletişim kurmayı tercih etmeleri 2019’da daha yaygın olarak karşımıza çıkacak gibi görünüyor.

Düşünsenize; McDonalds burgeri ile ilgili komik bir videoyu mu paylaşırsınız, yoksa McDonalds’ın yeni menüsünün içerikleri ile ilgili 500 karakterlik bir blog yazısını mı? 😊

Not: “Pazarlamada Meme’ler” konulu bir blog yazısı da hazırlanmalı değil mi buradan hareketle 😊

Özetle sosyal medyada kullanıcıların, çok sayıda arkadaştan daha küçük arkadaş gruplarında olma ve paylaşma ihtiyacı duymalarına doğru evrilecek gibi görünüyor. Güvenlik ve mahremiyet kavramlarının popülerliği 2019’da artacak. Reklama pek benzemeyen, sanki bir arkadaşı tarafından amatörce hazırlanmış gibi samimi görünen içerikler daha çok beğenilecek ve paylaşılacak. Markalar da iletişim stratejilerini belirlerken bunları göz önünde bulundurmalılar.

2. Chatbot’ların Yükselişi

Chatbotlar, hizmet sektöründe kullanıcılara destek olmak amacıyla tasarlanan, yazılı veya sözlü insan konuşmasını taklit eden yazılım uygulamalarıdır.

Pek çoğumuz internette alışveriş yaparken veya bir hizmet hakkında bilgi toplarken müşteri destek canlı sohbet servisini büyük ihtimalle kullanmışızdır ve sohbet ettiğimiz “kişinin” bir robot olup olmadığı konusunda şüpheye düşmüşüzdür.

Özellikle 2017-2018 yıllarında, makine öğrenmesi alanında yapılan büyük sıçramalar ve “natural language processing” (NLP) teknolojilerinin de geliştirilmesiyle birlikte, chatbotlar markalar arasında son derece kullanışlı ve popüler hale geldi. Örneğin Facebook işletme sayfanızı ziyaret edenlere chatbot ile destek olabiliyorsunuz. Hatta Facebook bu Messenger uygulamasını web sitenizde kullanmanıza da olanak sağlıyor.

Tüketiciler, remarketing ile ürün önermenin ötesinde, markalar ile birebir iletişime geçmek ve destek almak istiyor. 2019’da hem sosyal medya mecralarında hem de özellikle e-ticaret sitelerinde daha çok chatbox ile karşılaşacağımız kesin.

3. Şeffaflık Kazanacak

2018 büyük sosyal medya ağları için önemli bir yıldı. Facebook, gizlilik ve veri paylaşım endişeleriyle mücadele etti ve Twitter, taciz ve trol tweetleri ile mücadele etmek için algoritmasını değiştirdi. Sosyal medya kullanıcılarının aklına “Kişisel verilerin kimler tarafından toplanıyor ve kimlere satılıyor?” sorusu çok kez takıldı.

Sprout Social’ın 2018’de gerçekleştirdiği “Markalar ve Şeffaflık” araştırmasında, müşterilerin %55’inin markaları sosyal medyada çok da şeffaf görmedikleri ortaya çıktı ve daha ilginç bir veri de müşterin markalardan politikacılardan, arkadaşlarından ve ailelerinden daha fazla şeffaflık beklemeleri. Markalar için şeffaflıkla büyümenin önemi artıyor.

Markalar bu konuda öne geçmek istiyorsa, tüketicilerin sosyal medyada istedikleri ile başlayabilirler. İlk üç arzu, ürün / hizmet, şirket değerleri ve iş uygulamalarında meydana gelen değişikliklerin açıkça sosyal medya hesaplarından da duyurulması. Markalar üzün ve hizmetlerindeki yenilemeleri, iş yapış ve uygulamalarınız ile ilgili değişiklikleri, şirketinizin yapısında meydana gelebilecek değişiklikleri zamanında müşterileriniz ile şeffaf bir şekilde paylaşmanız bu konuda yapabilecekleriniz arasında.

Şeffaflığı ön planda tutan iletişim stratejisini tam olarak hayata geçirmek biraz zaman alabilir, ancak uzun vadede çabaya değeceği kanıtlanmıştır. Şeffaf olduğunuzu söylemenin aslında şeffaf olmakla aynı olmadığını unutmayın. Sözleriniz eylemlerle desteklenmeli.

4. Yeni Sosyal Medya Mecraları Gündeme Gelecek

Facebook, uzun yıllar en popüler sosyal medya mecralarının başında yer aldı. Ancak 2018 yılı Facebook için çok da şanslı geçmedi. Örneğin Afrika kökenli Amerikalıların haklarını korumak amacıyla kurulmuş NAACP, Facebook için boykot çağrısında bulundu. CNBC’ye göre, 2018’in ortalarında, “ABD borsa tarihindeki herhangi bir şirket tarafından piyasa değerindeki en büyük günlük zararı” bildirdi; 119 milyar dolar.

Bazı kullanıcılar Facebook’tan tamamen vazgeçtiler, bu da pazarlamacıların sosyal medyada sırada ne olduğunu merak etmelerini sağlıyor. 2019 yılı şeffaf bir veri uygulama kullanımı ve müşterileri göz önünde bulundurularak, yeni bir ağın kurulması için uygun bir zaman.

Bu yeni mecraları takip etmek ve markanız için uygun olanları tercih ederek o kanallarda iletişime başlamak için 2019 bir fırsat olabilir.

5. Hikayeler Her Yerde

Snapchat ile başlayan hikayeler özelliği tüm büyük ağlara girdi. Instagram Hikayeler, 2018’de AR (Artırılmış Gerçeklik) filtreleri ve etkileşimli etiketlerle büyük güncellemeler aldı. Facebook kişisel hesaplara, Sayfalara, Messenger ve Gruplara Hikayeler ekledi. Hem WhatsApp hem de YouTube, Hikayeler benzeri özelliklere yatırım yaptı.

Mayıs 2018’den itibaren dört platformdaki hikayeler her gün bir milyara yakın kez izleniyordu. Hikayelerde alışveriş özellikleriyle entegrasyon da daha çok yatırım alacağına işaret ediyor. Bu veriler, markalı öykü anlatımının önümüzdeki günlerde de çok trend olacağını gösteriyor.

Hikayeler özelliğinde iletişim yapma henüz markanızın stratejileri içerisinde değilse hızlıca değerlendirerek stratejilerinize eklemenizi öneriyoruz.

6. Çalışanlarınız en Güvenilir Influencer’lar

Son yılların yükselen trendi influencer marketing idi.

“Influencer Marketing” sosyal ağlarda belirli bir grubu etkileme gücüne sahip kişilerin, sahip oldukları sosyal medya hesapları üzerinden, herhangi bir ürün veya servis ile ilgili hedef tüketici grubunu etkileme ve satın almaya yönlendirmeye yönelik olarak düzenledikleri tanıtım ve pazarlama aktivitelerinin tümüne denilmektedir.

Ancak bu influencer marketing konusu son yıllarda o kadar şişirildi ki; markalar influencerlara verdikleri bütçelerin karşılığını gerçekten alıp almadıklarını sorgularken tüketiciler de her ay başka bir marka ile çalışan influencerların paylaşımlarını sorgular oldular.

Her ne kadar influencer marketing önümüzdeki yıllarda da kullanılmaya devam edecek gibi görünse de bundan sonra markalar aslında en gülü marka savunucularının kendi çalışanları olduğunu fark edecek ve çalışanlarını sosyal medyada kendileri hakkında daha çok konuşmaya ikna edecekler. Markanız için ürettiğiniz paylaşılabilir sosyal medya içeriklerini çalışanlarınıza da mutlaka gönderin ve hesaplarında paylaşmalarını rica edin.

7. SEO için Daha Uzun Blog Yazıları

7. trend önerisi de bizden.

Kelime sayısı, bir makalenin arama motoru sonuç sayfalarında ne kadar belirgin bir şekilde görüneceğini etkileyebilecek tek şey olmamakla birlikte, SEO uzmanları uzun biçimli içeriğin size bir avantaj sağlayabileceği konusunda hemfikir.

Google, belirli bir sayının üzerindeki içerikleri daha kısa blog yazılarına ön sıralara çıkarıyor. Mesela arama sonuçlarında 1.600 kelimelik yüksek kaliteli bir makale, 500 kelimelik yüksek kaliteli bir makaleden daha üst sıralarda çıkıyor.

Daha 5 yıl öncesinde 350-600 karakter arasındaki metinler uzun kabul edilirken şu an bu tanımlama 1.200-2.000 karakter arası metinler için kullanılıyor.

Sosyal medyada paylaşılan yazıların da uzunluğunun giderek arttığını görüyoruz.

Bu yüzden marka/kurum bloglarınızda ve hesaplarınızda yer alan yazıların 1.200 karakter üzerinde olmasına, markanız ile ilintili en çok aranan anahtar sözcükleri içermesine, özgün ve ilgi çekici olmasına özen göstermeye devam etmenizi öneriyoruz.